30 Aralık 2009 Çarşamba

dolunay

Odamın penceresinden görebiliyorum dolunayı..kafamı kaldırınca orada duruyor..odamda ise mum ışığı ve fonda bu şarkı..

hadi bu adam yatar..

25 Aralık 2009 Cuma

23 Aralık 2009 Çarşamba

Sevgiliye ulaşmaya çalışmak 6

gün içerisinde arka arkaya dinlediğim şarkı..



Bugün saat 16.13 (CET) te mesaj geldi, "ben 6. peron 17. vagondayım" diye..tamda ben tramvaydan inmek üzereydim..halbuki ben ondan önce gelecektim gara ve onu bekleyecektim, ama nerdeee..dün akşamdan sözleşmiştik, benim tren garında ona hediyesini vereceğimi biliyordu, çünkü pazar günü kırılan koltuğumun fişini almak için buluştuğumuzda, bana bir hediye vermişti (üzerinde 24 Aralık a kadar yenmek üzere 5 tane çukulata ve "Sevgili Onur, ne olursa olsun kalbimdesin." yazılı olan bir paket)..bende mahcup olup, "bende sana birşey aldım, ama tam sen trene binmeden evvel verecektim." dedim..16.44 treniyle gidiyordu, bende tam olarak 16.14 (CET) gardaydım..hızla vagonu aradım ve O'nu buldum..gittim yanına, gel istersen dışarı çıkalım dedi..öncelikle asıl hediyesini verdim..arkamda ise başka birşey saklıyordum..aşağıda fotoğrafını görebileceğiniz peluş tavşan..dün (22.12.2009) görmüştüm ilk olarak, kanser çocuklara yardım amaçlı satılıyor, çokta cüzi bir rakam karşılığında..dün banka kalabalık olduğu için ve ben bitmiş tükenmiş olduğum için sormadım, soramadım..bugün bankaya gittiğimde tekrar gördüm, ve bu sefer sordum, hatta hemen aldım..O tavşanları çok sever, çocuklara yardım amaçlı olmasını ise biraz daha sever..gerçekten çok güzel, yumuşacık böyle..hiç bekletmeden bugün verdim ki, yolculuk yaparken taşısın onu yanında, kafasını yaslayabilsin yada sarılabilsin, ısıtır hem..poşetin içinde olduğu halde anladı ne olduğunu, hemen açtı, çokta beğendi..asıl, en başta bana dediydi, "yüzün gülüyor, ışıldıyosun" bense hemen eline hediyeleri tutuşturup geçiştirdim..senin yüzünü görünce benim de yüzüm gülüyor, soğuk gidiyor, bütün dertlerim yokoluyor be hatun..o gözlerin, çocuksu bakan ama arkasında koskoca bir kadın yatıran gözlerin yok mu..gülümsemen..orada oturup konuşurken kendimi nasıl tuttuğumu bilemessin, istedim öpeyim seni, istedim sarılayım sana, ama korktum, o anı bozarım diye korktum..korkum cesaretimin önüne geçti..ama yine de güzeldi..aslında yanında bir şekilde olup, o paketi açtığındaki ifadelerini görebilmek isterdim..ayrıca bende onun hediyesini merak ediyorum..açıkçası ne olduğu, ne kadar pahalı - ucuz olduğu hiç önemli değil, hemde hiç..sadece düşünülmüş olması bile enfes, üzerindeki yazıyı geçiyorum bile..zaten evine bıraktıktan sora, köşeyi dönüp ağlamaya başlamıştım..hatta diz çöküp, hüngür hüngür ağlamak istemiştim...


20 Aralık 2009 Pazar

Sevgiliye ulaşmaya çalışmak 5




önceki gündü sanırsam, kar yağmaya başladı..böyle tatlı tatlı yağıyordu..cumartesi gününü bize bembeyaz getirdi doğa ana..ve gün ortasında alışverişe gittik..aldım parfümü, pakette yaptırdım, kalpli kalpli..ama henüz vermedim, yukarı avusturya ya gideceği gün vereceğim..gara gidip orada mutlu noeller ve mutlu yeni yıllar diyip vereceğim..umarım ağlamam..nefesimin ağırlığı hala daha geçmiş değil, öbür yandan da günler hızla geçiyor..2 ay olucak yarın, 21 ekim de ayrılmıştık, 2 koskoca ay..nasıl geçti günler hiç bir fikrim yok..çalkantılı, ama genel olarak pekte iyi değil..
aslında yukarıdaki paragrafa devam edicektim, ama aniden vazgeçtim..çünkü yeterince kararmış olan içim daha da fena olucak, ayrıca aynı şeyleri yazmaktan başka birşey de olmayacak, o yüzden zorlamıyorum..sonuç olarak hediyeyi aldım ve salı-çarşamba günlerinden birinde vereceğim..
yılbaşı içinse hiç bir fikrim yok..O'nunla geçirmek istiyorum, eğer onsuz olursa da inanılmaz kötü geçicek, onu da çok iyi biliyorum, o yüzden arkadaşımın Graz* davetini değerlendiriyorum..öbür yandan evde arkadaşlarla geçirmek var, ama ortam gerildi dün gece olan tatsız bir olay akabinde..yani Viyana da kalmak benim içimi muhtemelen daha da gericektir..yine bir ikilem anlaşılan..kararımı vermemde yardımcı olacak bir gelişme olur umarım..
*Graz daveti ise şöyle gelişti, cuma günü ispanyolca sınıfından arkadaşlarla bizim okulun önünde punsch içmek için toplandık..ilerleyen saatlerde başka yerlere, mekanlara aktık falan..o sırada sohbetler ediyoruz, samimiyet artıyo falan, derken arkadaş yılbaşı için bizi Graz daki evine davet ediyor..tabi öbür arkadaşlar Avusturyalı oldukları için, kendi ailelerinin yanında olacaklar, bense..henüz bilmiyorum..

17 Aralık 2009 Perşembe

Sevgiliye ulaşmaya çalışmak 4

Az önce O'nunla konuştum, durup durduk yere bana kitap için çok teşekkür ederim, çok güzel, çok hoşuma gitti, senden büyük bi incelik dedi..o kadar çok hoşuma gitti ki, anlatamam..kadehimi kaldırıp rica ederim dedim, diledim O'nu..
muhtemelen cumartesi günü parfümü alıcam, ama bu sefer hemen vermicem sanırsam..beklicem, tam yukarı avusturya ya giderken vericem, yada acaba hemen mi versem..hiç bir fikrim yok..ama kafayı taktım, alıcam onu..kanımın son damlasına kadar vermem gerekirse, yapıcam bunu..

ps. burada kastettiğim "kanımın son damlası" hem mecaz anlamda hem de gerçek anlamda kullanılmıştır, hatta divan edebiyatında bunun bir adı vardı, hatırlayamadım şimdi..mecaz anlamı barizdir, gerçek anlamı ise şöyledir; ben kan veriyorum, kanımdan plazmasını alıyolar ve bunun karşılığında bana 20 € ödüyolar..işte budur..
Try JibJab Sendables® eCards today!

16 Aralık 2009 Çarşamba

peppiko dan özenip yaptım :P

Try JibJab Sendables® eCards today!